Kafanı kurcalayan bir sorun varsa ve bu durum artık içinden çıkılmaz bir hâl aldıysa, farklı yollara yönelmek çok da garip değildir. Bazıları bu yolu saçma bulur, bazıları ise son çare olarak görür. Ama kimse sebepsiz yere bir medyumun kapısını çalmaz. Gerçekten yardıma ihtiyacı olan insanlar, başka çare kalmadığında o kapıyı çalar. Tam da bu noktada en önemli mesele ortaya çıkar: Dolandırıcı olmayan medyumlar kimdir? Kim gerçekten yardım eder, kim sadece sözleriyle kandırır?
İlk temas her şeyi belli eder. Gerçek bir medyum sana kendini rahat hissettirir. Yargılamaz, ezmez, korkutmaz. Seni dinler, anlamaya çalışır. Ne yapacağını net bir dille anlatır. “Bak, bu iş böyle ilerler, şu kadar sürebilir, şöyle bir yöntem izleriz” der. Yani gizem yaratmaz, şeffaf olur. Çünkü gizemin ardına saklananların çoğu, aslında anlatacak pek bir şeyi olmayanlardır.
Dolandırıcı olmayan medyumlar hiçbir zaman “sadece ben yapabilirim” demez. Herkesin içinde bir yol olduğunu, kendi rolünün ise sadece bu yolu açmak olduğunu söyler. Yani seni kendine bağımlı kılmaya çalışmaz. Aksine, seni güçlendirmeye çalışır. Bu ayrım çok net bir farktır ve ilk konuşmada bile kendini belli eder.
Gerçek bir medyum para konuşmadan önce işlemden, yöntemden ve beklentiden bahseder. Ne zaman ödeme olacağı değil, işlemin nasıl yapılacağı onun için daha önceliklidir. Dolandırıcı olanlar ise işi aceleye getirir, “hızlı olmalıyız yoksa geç kalırız” diyerek seni baskı altında bırakır. Oysa çözüm asla panikle gelmez.
Dolandırıcı Olmayan Medyumlar Kimdir ve Gerçekten Varlar mı?
Bu soruyu sormak son derece haklı bir sorgulamadır. Çünkü dolandırıcılık bu alanda oldukça yaygındır. Fakat bu, herkesin aynı olduğu anlamına gelmez. Gerçekten işini hakkıyla yapan, kendini bu alana adamış kişiler vardır. Onları fark etmek biraz dikkat ister ama imkânsız değildir.
Gerçek bir medyumun ilk fark edilen özelliği, dürüstlüğüdür. “Bunu kesin çözerim” demez. “Elimden geleni yapacağım” der. Çünkü bilir ki her işin sonucu aynı olmaz. Bu açık sözlülük, onun işine olan inancını değil, sana olan saygısını gösterir. Güven de zaten bu şeffaflıkla kurulur.
İkinci önemli özellik ise, işlem sonrası ilgidir. Çoğu sahte medyum işi bitirip ortadan kaybolur. Ama dolandırıcı olmayanlar sürecin devamını da takip eder. “Nasıl gidiyor?”, “Bir değişiklik oldu mu?” gibi sorularla seni yalnız bırakmaz. Yani seninle gerçekten ilgilenir, çünkü senin iyi olmanı ister.
Bir de şu detay var: Dolandırıcı olmayan medyumlar sosyal medyada kendini parlatmaya çalışmaz. Onların ünü tavsiyeyle yayılır. Memnun kalan bir danışan bir başka kişiye anlatır, sonra bir diğeri… Bu doğal döngü, en sağlam referans yoludur. Gerçek olan sessiz sedasız büyür.
Dolandırıcı Olmayan Medyumlar Kimdir ve Nasıl Ulaşılır?
Bugün bir arayışa girdiğinde karşına onlarca isim çıkabilir. Ama bu isimlerin hangisinin güvenilir olduğunu anlamak için kullanıcı yorumlarını dikkate almak gerekir. Özellikle gerçek deneyimler içeren uzun yorumlar, bir medyum hakkında en sağlam fikri verir. Kısa, kopya hissi veren yorumlardan uzak durmak gerekir.
Ayrıca her konuda uzman olduğunu iddia edenlerden kaçınmak gerekir. Gerçek medyumlar hangi alanlarda çalıştığını net bir şekilde belirtir. “Aşk işleriyle ilgileniyorum” ya da “ailevi konularda çalışıyorum” gibi net ifadeler kullanırlar. Ne yaptığını bilen biri, her şeyi yaptığını iddia etmez.
Dolandırıcı olmayan bir medyum, işlem sürecinde seni kontrol etmek yerine sana rehberlik eder. Seni yönlendirir ama kararları sana bırakır. Bu sayede hem özgüven kazanırsın hem de işlem süreci daha sağlıklı ilerler. Çünkü kararın içinde sen varsın.